Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt

Milli Mücadeleden Önceki Efeler

 

  


 

    ATÇALI KEL MEHMET EFE    ,  ÇAKIRCALI AHMET EFE  (Çakırçalı Mehmet Efe’nin Babası)  , ÇAKIRCALI MEHMET EFE ,                

BAŞ ZEYBEK HACI MUSTAFA   ( Çakırçalı Mehmet Efe’nin Dayısı)    SİNAN EFE  ,  PUSLUOĞLU MEHMET EFE, KAMALI ZEYBEK, 

KERİMOĞLU EYÜP EFE  .       Bu zeybekler mertlikleri ile tanınmış, eşkıya gurubundan Efelerdir.

 

 

Kerimoğlu Eyüp Efe ( 1882 -1901)

 

         Kerimoğlu Eyüp,Muğla'nın Yeşilyurt (Pisi) beldesinde  1882  de küçük bir evde doğdu.Babasının adı Kerim ,annesinin adı Haticedir. Babalarını küçük yaşta kaybetmenin ezikliğini, annelerinin dul olmasının getirdiği sorunlarla, ağabeyi Hüseyin ile tütüncülük yaparlardı. Ağabey Kerimoğlu Hüseyin ara sıra gizli tütün alım satımı yapyordu. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde devletin dış borçları nedeniyle Avrupa devletleri tütün üretiminden elde edilecek vergi gelirlerini müsadere altına almışlar, Tütün Rejisi(Tütün vergisi) denilen bir vergi konulmuştu. Reji'den başka yere tütün satmak yasaktı. Reji istediği fiyatı verir, ödemeyi de istediği zaman yapardı. Vergiye karşı gelen, Reji aleyhinde  konuşan, kolluk kuvvetleri tarafından cezalandırıldığından,Ağabey Hüseyin en çok karşı gelenlerden ve en çok konuşanlardan olduğundan devamlı hapis yatardı. Böyle bir ortamda halkın tek gelir kaynağı olan tütün, vergi vermeden ‘Kaçak’ satılırdı.

         Eyüp (Kerimoğlu)’da 17 yaşlarına geldi. O da delikanlılığın verdiği ateşle bu düzene ve sisteme isyan etmeye başladı. AğabeyiHüseyin kaçaktan hapse girdikçe Eyüp de hiddetleniyor, daha da isyankar oluyordu..                                                                           

 Günlerden bir gün, Pisi'ye yakın bir köyde arkadaşları ile düğüne gittiler. İlerleyen saatlerde Kerimoğlu Eyüp arkadaşları ile zeybek oyununa kalktılar. Bunun üzerine Muğlalı zenginlerin Pisi ovasındaki arazilerinin kahyalığını yaptığı için Pisi muhtarı olan İzzet Ağa gençlere; “Utanmadınız mı bunca büyüklerin önünde oyuna kalkmaya. Ne zaman adet oldu büyüklerden izin almadan oyuna kalkmak” diyerek ve küfür etti. Zira büyüğünden izin almadan zeybek oynamaya kalkmak hakaret sayılırdı.Buyüzden taraflar arasında tartışma çıktı.  Kerimoğlu Eyüp tartışma esnasında belinden çıkardığı tabancası ile muhtarı öldürmek için ateş eder.                                                                                                                                                                                                                                                           

              Ancak muhtarın sadece kolundan yaralar.Düğün yerinde bulunan muhtarın adamları Eyüp’e saldırarak onu çok fena hırpalarlar. Bir ara bir fırsat bulan Eyüp ellerinden kurtularak  evine sığınır.

        Çok geçmeden kolluk kuvvetleri Eyüp'ün evini kuşatır ve Eyüp dağlara doğru kaçarken çıkan çatışmada bir zaptiye ölür. Kerimoğlu Eyüp hiç yoktan bir katil olmuştur. Yaşanan bu olay sonunda dağa çıkan Kerimoğlu Eyüp Efe, Muğla'nın Merkez ilçesine bağlı "Yerkesik" kasabası ile "Pisi" denilen Yeşilyurt beldesinin dağlarında devrinin en gözü pek kızanları ile gezmiştir.
         Zaptiyeler uzun süre dağda Eyüp'ün izini sürmüşler ama bulamamışlardır. 19 yaşındaki bu zeki ve çevik genci bir türlü ele geçiremezler. Ve nihayet Milas ’ta kaçakçı yakalamakla ünlenmiş “Kör Arap” lakaplı İsmail Çavuş’a haber salarlar.
          Kör Arap, (Daha önce girdiği bir çatışmada gözünün birini kaybettiğinden ve  esmer tenli olması sebebi ile bu lakap ile anılır) çok acımasız ve  keskin nişancıdır.
           İşinde uzman olan Kör Arap işe istihbarat edinerek başlar ve Kerimoğlu Eyüp’ün Çakallar denilen bir mezrada, İbişoğlu İbrahim ’in çoban kulubesinde kaldığını tesbit eder. Kerimoğlu Eyüp 1901 yılı sonlarında, Çakallık ( Menteş Mahallesi) eşrafı İbiş Dayı'nın evinde konaklayarak gece yatısına kalmıştır. Eyüp'ün takibine çıkan Arap İsmail Çavuş komutasındaki bir müfreze heyeti Yenice köyünde durumdan haberdar olur. Hemen o gece müfreze Çakallığa gelerek Kerimoğlu'nun kaldığı evi çember içine alırlar. 

      Geceleri dağlarda kaçak dolaşıp, gündüz olunca vardığı İbişoğlu’nun kulübesinde derin bir uykuya dalan Kerimoğlu, pencere ve kapının açıldığını fark etmemiştir. Arap İsmail Çavuş, Kerimoğlu Eyüp Efe’yi tedbirsiz yakalamıştır. Kerimoğlu bu çemberden kurtulamamış, Ocak başında açılan ateş sonucu vurularak öldürülmüştür. Mezarı da vurulduğu yer olan Menteş Mahallesinde bulunmaktadır
          Kerimoğlu Eyüp Efe,  ölümünden sonra cesaret ve gözü pekliği ile halk arasında unutulmayarak,  adına türküler yakılmış ve türkünün konu ettiği  zeybek havasında ‘Kerimoğlu Zeybeği’  oyununun oluşmasını sağlamıştır.

 

-------------------------------------------

H.İlker Altınsoy , KERİMOĞLU , Güncel Yayıncılık,İstanbul-2008

 

 

 

Kerimoğlu Zeybeği  Türküsü

 

Öf aman da aman da

Kerimoğlu'nun sandalı da sandalı 
Alkanlara boyanmış

Kerimoğlu'nun heryanı da heryanı 

Had'ulen de ulen de

Şu dağlarda geyik kalmadı 
Oyna len de Kör Arab'ım sen oyna

Senden başka yiğit kalmadı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

1985 yılında Mehmet Ali Eren tarafından Ali Kara ve Lütfi Nalbantoğlu kaynak alınarak derlenen bu türkü ve oyunu ilk kez yine aynı yıl Muğla Endüstri Meslek Lisesi Zeybek Ekibi tarafından oynanmıştır.

 


Paylaş


Bugün : 46
Dün : 40
Toplam : 236495



www.aydinatca.com / Tüm Hakları Saklıdır ©