Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt Slayt

Çakıcı Mehmet Efe

 

ÇAKICI MEHMET EFE

( 1872-1911 )

 

      Çakırcalı diye de bilinen Çakıcı Mehmet Efe, 1872 yılında Ödemiş’in Ayasuluğ köyünde dünyaya geldi.Babası Kara Mahmut oğlu eşkıyasından Çakıcı Ahmet Efenin oğludur.Annesi aynı köyden Hatça kadındır.

      Babası eşkıyalığı meslek edinmiş bir adam olduğundan oğlunun kendisi gibi olmasını istemez. Okuma çağına gelince Ödemişte oturan Marmaralı Hoca’nın yanına göndererek ondan din dersleri ile okuma,yazma öğrenmesini ister.Çok yaramaz olan Mehmet’ten hocasının yaka silktiği,tanınmış bir efe oğlu oluşu yaramazlıklarını görmezden geldiği söylenir.Bu sıralarda babasının pusuya düşürülerek vurulması,Mehmet’in öğrenimini yarıda bırakmasına sebep olmuştur.Köyüne dönen Mehmet babasını öldüren Boşnak Hasan Çavuşa karşı kin beslemektedir.

      Küçük yaşta babasız kalan Mehmet isyankar ve suç işlemeye yatkın biri olarak büyür. Akrabalarından Hacı eşkıyasının baskısı ile tahrik olan Mehmet babasının üçüncü karısının üvey babası ile annesini öldürür.Bu cinayetin Çakıcı Mehmet tarafından işlendiği ispat edilemedi ise de İzmir hapishanesinde bir yıl yatar.Delil yetersizliğinden serbest bırakılır.

      Çakıcı’yı hapse attıran babasının katili zaptiye Çavuşu Boşnak Hasan’dır.Hasan Çavuş telaşa düşer.Anasının oturduğu Birgi’ye gelerek annesine türlü hakaretler yaparak,küfreder.Bunu içine sindiremeyen Hatça Kadın oğluna haber göndererek “Öcümüzü almadan köye gelmesin.Öcümüzü almazsa emdiği süt haram olsun.”diyerek,Çakıcı Mehmet’in dağa çıkmasına neden olur.(1897)

      Çakıcı Mehmet Efe’nin 15 yıl süren macerası da böylece başlamış olur. Çakıcı,Boşnak Hasan Çavuş’u öldürür.

Çakıcı Mehmet Efe’nin ünü egeye yayılmış zenginlerden aldığını fakirlere dağıtarak halkın gönlünü kazanmıştır. Osmanlı idaresi ve takip müfrezeleri   Çakıcıyla  baş edememiş,  3 kez affedilerek yüze indirilmiştir. Fakat çevrenin şartları ve bozulan otorite, babası gibi pusuya düşürülerek öldürülme korkusu onu tekrar dağa çıkmaya mecbur etmiştir. İkinci dağa çıkışı (1901) üçüncü dağa çıkışı (1908) yıllarıdır.

      Çakıcı Mehmet Efe, Iraz (Raziye),Fadime,Nadire,Hatça isimli kadınlarla dört evlilik yapmıştır.Bunlardan Çakıcı’yı ölümüne dek hiç yanından ayrılmayan Iraz’dır.

     Köy basan, adam öldüren,fidye isteyen Çakıcı’dan kurtulmak ve devlet otoritesini yeniden kurmak için takip güçlerini arttıran Osmanlı idaresi Çakıcı’yı Karıncalı dağında sıkıştırır.Vali Nazım Paşa emrindeki takip müfrezeleri çok kalabalık olduğundan Çakıcı çemberi yarıp kaçamaz.Çarpışma üç gün sürer.Üçüncü günün sonunda çetelerin ateş açmadığı görülür.Çetelerin çekip gittiği anlaşılır.Zaptiyeler ilerlediğinde iki cesetle karşılaşır.Bunlardan birincisi Arpaz beyi Osman bey,diğeri başı ve elleri olmayan göğsünün derisi yüzülmüş kimliği belirsiz biridir.Bu kimliği belirsiz kişinin Çakıcı olması ihtimali yüksektir.Ağaç kavuğundan çıkartılan cesette potur yoktur.Ama Çakıcının potur giydiği bilinmektedir.Bunun Çakıcı olduğunu ilk bilen Bayındırlı Mülazım Mehmet Efendi’dir ancak emin değildir.Cesedi Nazilli’ye getirirler.Kimliğinin tespiti için ilk karısı Iraz ‘ı Nazilli’ye çağrırlar.Karısı Çakıcı’yı sırtındaki beninden tanır.Eşkıya olduğundan şehir mezarlığına gömdürmezler.Şehir dışında bir çukura gömerler.(1911) Karısı Iraz bir vefa borcu olarak bu mezarın başına ”Meşhur Çakıcı Mehmet Efe burada yatıyor.Ruhuna fatiha.” Yazılı bir taş diktirmiştir.1947 yılında Çakıcı’nın mezarı çocukları tarafından Nazilli’den kaldırılıp, Kayaköy’e getirilerek köy mezarlığına defnedilmiştir.

      Çakıcı’nın öldürülüşü ile ilgili kanaat ise; Karıncalı dağ çatışmasında, kızanlarından Zeybek Hacı Mustafa tarafından yanlışlıkla vurulduğudur.

             Köydeki Mezar taşında:

          Nazillide  vuruldum.35 sene cesedim orada kaldı.1947 senesinde oradan aldılar, Ödemiş'in Kaya Köy kabrine defnettiler.                 Ayasuret  Kariyesinden (aşiretinden) Çakıcali  Ahmet oğlu, Mehmet  Çakırca  Efenin Ruhuna Fatiha. Ö.T. 1328

 

Çakıcı için söylenen türkü:

 
Aradılar sordular                  Bahçelerde kalem var
Birgi içinde buldular              Arkamızdan gelen var
İnce tuzak kurdular                Kalkın gidelim efeler
Yar fidan boylum                   Yar fidan boylum
Kamalı’yı vurdular                 İçimizde ölen var

 

İzmir’in kavakları [1]             Selvim senden uzun yok
Dökülür yaprakları                 Yaprağında üzüm yok
Bize de derler Çakıcı              Kamalıda zeybek vuruldu 
Yar fidan boylum                   Yar fidan boylum
Yıkarız konakları                  Çakıcı’ya sözüm yok

 

Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir.

Kaynak: Ekrem Güyer - İzmir.

 

Şeref  ÜSKÜP - Çakıcı Efe,  İzmir-2002   Hür Efe Matbaası.

[1]  Otantik söylenişi " Ödemiş kavakları"  şeklindedir.


Paylaş


Bugün : 70
Dün : 40
Toplam : 236519



www.aydinatca.com / Tüm Hakları Saklıdır ©