40 yılımı Atçalı olmak adına, araştırmalar yaparak Atça’yı gelecek nesle taşımayı amaçlayan biri olarak, bu yazımı Atça’nın siyasi misyonunun tamamlandığı gün yazmak canımı çok acıtıyor.
Osmanlı Dönemi voyvodalarının adaletsizliği yüzünden baş kaldırdığı, günden bu güne, Atçalının kaderi hep kötü gitmiştir. Atça adeta cezalandırılmıştır. Kel Mehmet türküleri yasaklanmış, oyunları oynatılmamıştır.
Hani halk arasında bir deyim vardır ya’!.. “kırmızı kalem çekmek” 18. y.yılın Atçasına kırmızı kalem çekilmiştir. Ne bir devlet yardımı yapılmış, ne bir çivi çakılmıştır. 1867’de Atça’ya bucaklık yönetimi vermişler, Cumhuriyet kurulduktan sonra 1929 da çıkarılan bir kanunla ; “Atça merkez olmak üzere, nahiye adını Kılavuzlar yapmışlardır.”…Bakın babalarınızın eski nüfus cüzdanlarına, 1958 yılından önce doğanların bucak hanesinde ‘ Kılavuzlar’ yazar. Atçalıdan bu kadar niye çekinildiğini anlamak mümkün değil…
Çok partili dönem geldiğinde, artık Atçalının makus talihi değişmiştir diye düşünürken, o kırmızı kalem var ya, tekrar ortaya çıkar. Bunun nedeni Atça’nın yerel yöneticilerinin tek parti zihniyeti mi desek?... Hiç kimseye eyvallah etmeyiz mi desek?... Demokrat parti döneminde Vilayetler Kanununda yapılan değişiklikle 1958 yılında Sultanhisar ilçe yapılarak, Türkiye’nin tek imarlı kenti Atça, nüfus bakımından daha az olan Sultanhisar’a bağlandı. İlçe olmak, o zaman da Atça’ya reva görülmedi… İçimize sindiremedik ama ne yapalım “Ulûlemir” …
1980 sonrası Atçalı siyasetçilerimiz, az uğraşmadı değil. Artık geçmiş ola, “atı alan Üsküdar’ı geçti.”
Geldik günümüze. Tutturduk, bir büyük şehir… bir bütün şehir… ama kabak yine Atçalının başına patladı. Dedim ya “yemişiz bir kere kırmızı kalemi!...” Atçalı olmak zor iştir.
Siyasi ikbal için ‘Hepimiz Sultanhisarlıyız’ diye koşturanlar memnun mu? bilinmez ama; bu saatten sonra benim Sultanhisarlı olmam biraz zor. Artık 125 yıllık Atça Belediyesi tarih olmuş,Atça tarihi misyonunu tamamlamıştır.
Hoş geldin, adaletsizliğe baş kaldıran Atça Mahallesi…
Hoş geldin, Sultanhisarlı Kel Mehmet Efe …
30.03.2014
Kenan KIVRAK